Salda Gölü: Doğal Zenginlikten Spor Tahribatına!
Burdur’un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü, sadece muhteşem manzarasıyla değil, aynı zamanda taşıdığı bilimsel önemle Türkiye’nin önde gelen doğal zenginlikleri arasında yer alıyor. 2019’da Cumhurbaşkanlığı kararıyla “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilerek koruma altına alınan göl, aynı yıl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından da koruma altına alındı. Daha da ilginci, Salda Gölü 2024’te Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği tarafından oluşturulan ve UNESCO tarafından desteklenen dünyanın en önemli 100 jeolojik mirası listesine dahil edildi. Özellikle Mars’a benzer özellikleri, mikrobiyalitleri ve hidromanyetik çökelleriyle bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Yüksek koruma altındaki ve uluslararası ilgi çeken Salda Gölü, 26 Temmuz’da organizasyonların gözdesi oldu. Bu, tartışmalı bir spor etkinliği olan ve Valilik ile Türkiye Triatlon Federasyonu iş birliğiyle düzenlenen triatlon organizasyonudur. Göl, koruma statüsüne sahip olanlara giriş izni verilerek yüzlerce gönüllünün katılımına ev sahipliği yaptı. Ancak bu etkinlik, Salda Gölü Koruma Derneği ve çeşitli çevre örgütleri ile bilim insanları tarafından eleştirildi. Dernek resmi bir açıklama yaparak organizasyonun doğaya zarar verdiğini ve kullanılan kimyasalların ciddi bir doğa ihlali olduğunu belirtti.
Salda Gölü Koruma Derneği tarafından yapılan açıklamada, etkinlik sırasında yaşananlar sert bir dille eleştirildi. Mikrobiyalitlerin yok edilmesi ve koruma altındaki göle yüzlerce kişinin sokulması kınandı. Göz önünde bulundurulması gereken bir gerçek var: Salda Gölü bir spor tesisi değil, ekolojik bir hassasiyet alanıdır. Bu tür organizasyonlar, bölgenin doğal dengesine zarar verdiği ifade edildi.
Organizasyonun, Salda Gölü’nde olmaması gereken bir triatlon etkinliği olduğu açıkça belirtildi. Göle giren yüzlerce sporcunun, göl ekosistemi üzerinde olumsuz etkiler yarattığı vurgulandı. Mikrobiyalit formasyonlarının ve beyaz kumulların tahrip edildiği, gölün kirlendiği belirtildi. Salda Gölü, doğal mirasımızdır ve bu tür etkinliklerle riske atılmamalıdır.
Salda Gölü Koruma Derneği, sporcuların göle girmesinin doğal dengesine zarar verdiğini ve kirliliğe neden olduğunu belirtti. Bu tür organizasyonların, ekosistemi tehdit ettiğini ve kamu idareleri için bir sorumluluk krizi oluşturduğunu açıkça belirttiler. Göl, tam koruma altına alınmalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır.
Gölde düzenlenen etkinlik, doğal bir kıyım olarak değerlendirildi ve temizlik, altyapı ve denetim sistemlerinin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Salda Gölü, koruma altındaki ender doğal varlıklardan biridir ve her türlü etkinlikle riske atılmamalıdır. Doğayı koruyarak spor yapılabilir, ancak doğaya zarar vermeden.
Odatv.com