Bu hafta da bir süredir olduğu gibi Ermenistan meselesi özel bir yer tutacak. Bununla birlikte haftanın en önemli çevirisi, İzvestiy’nın Çin’in arabuluculuk girişimleri hakkındaki yorumu olabilir.
‘Rusya ve diğer Avrasya Ekonomik Toplulukları kollarını kavuşturup oturmaz’
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 14 Mart’ta kabine toplantısında bir gün önce Avrupa Parlamentosu’nun Erivan’la ilişkileri güçlendirme yönünde aldığı kararı yorumlarken, hükümetin Avrupa Birliği’yle ilişkileri derinleştirmek için irade sahibi olduğunu söyledi. Hükümet basın sözcülüğüne göre Paşinyan şöyle dedi: “Avrupa Parlamentosu bu kararla Ermenistan’ın demokrasi, hukukun üstünlüğü, yolsuzlukla mücadele alanındaki başarılarını tespit etmiş oldu; bu, ülkemizin uluslararası toplumdaki algısı için son derece önemli.”
Ermenistan’a AB aday üyeliği statüsü verilmesi imkanının araştırılmasını öneren karara 504 Avrupa parlamenteri eve oyu verdi, 4 üye karşı çıktı, 32 üye çekimser kaldı. Parlamenterler Azerbaycan’ı da “gözetim altında bulunan bütün Ermenistan ve Dağlık Karabağ sakinlerini serbest bırakmaya”, Karabağ Ermenileriyle diyaloğa geçmeye, “haklarına saygı göstermeye ve güvenliklerini garanti etmeye” çağırdılar. Belgede Rusya’nın bugüne kadar olduğu gibi Ermenistan ekonomisine güçlü etkide bulunmaya devam ettiği ve Ermenistan’ın AB yaptırımlarının etrafından dolanmamaya dikkat etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Avrupa Parlamentosu kararı, Ermenistan KGAÖ üyeliğini dondurduktan sonra alındı. Kararda Ermenistan’ın bu suretle Rusya’ya bağımlılığını azaltmaya çalıştığı söyleniyor. Paşinyan 12 Mart’ta, KGAÖ eğer Erivan’ın gündeme getirdiği KGAÖ’nün sorumluluk alanı meselesine cevap vermezse örgütten çıkacaklarını söylemişti. …
Rusya ve Avrasya Ekonomik Topluluğu Erivan’ın en büyük ticaret ortakları olarak kalmaya devam ediyor. Ülkenin istatistik komitesi verilerine göre Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Topluluğu ile ticaret hacmi 2023’te yüzde 42,7 artarak 7,6 milyar dolara çıktı. Rusya’nın payı yüzde 80’le 7,3 milyar dolar (artış yüzde 43,3); bunun 3,4 milyarını Ermenistan’ın ihracatı oluşturuyor (artış yüzde 39). Ermenistan Maliye Bakan Yardımcısı Kaan Sirunyan’ın verilerine göre 2023’ün ilk dokuz ayı boyunca Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 80’i aslında re-exporttu. Ermenistan’ın AB ülkeleriyle dış ticaret hacmi de 2023’te yüzde 23 artışla sadece 2,5 milyar dolar oldu. …
Hukuk doktoru Aleksey İspolinov’a göre Erivan’ın… er ya da geç bir seçim yapması gerekecek. İspolinov’a göre AB ile ortaklık mutabakatı Avrasya Ekonomik Topluluğu ile ilişkilerin kopması bakımından kritik bir nokta olmaz: “Ama Rusya ve topluluktaki ortakları kollarını kavuşturup oturmayacaktır, zira burada söz konusu olan Ermenistan’ın sözleşme yükümlülüklerini ihlali.” …
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IMEMO)… uzmanlarından Pavel Timofeyev, Avrupa Birliği içinde Ermenistan’ın Avrupa entegrasyonu için Fransa’nın lobi yaptığını hatırlatıyor ve Fransızların Erivan’la askeri-teknik işbirliği ve diplomatik ilişkilerini artırdığını da belirtiyor. Paris için bu, Ukrayna çatışmasında Rusya’ya karşı kendi önemini ve birliğe üyeliğini onlarca yıldır bloke ettikleri Türkiye’ye karşı tutumunu gösterme aracı, aynı şekilde Fransa’daki Ermeni diasporasının ilgisini çekmek için de uygun. Timofeyev sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu amaçla Kafkasya’da AB’ye üyelik ve adaylık statüsü şeklinde ‘süper hedef’ sergileniyor, oysa bu üyeliğin gerçekleşmesi güç.” (N. Gasımov, İ. Lakstıgal / Vedomosti, 14 Mart)
‘Diyalog süreci arzu edilenden yavaş’
Nikel Paşinyan, Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin arzu edilenden daha yavaş gittiğini, ancak Erivan ve Ankara’nın her halükarda, ortaya çıkmış bulunan gerilimi azaltmaya imkan verecek diyaloğu sürdüreceklerini söyledi.
Paşinyan’a göre Ermenistan-Türkiye arasındaki sorunların çözümü yeterince hızlı değil.
Ermenistan başbakanı, Erivan ve Ankara’nın aralarında görüşmekte oldukları çok önemli bir olguya dikkat çekti:
“Türkiye cumhurbaşkanıyla diyaloğumuz olduğunu düşünüyorum. Bu görüşmenin devam etmesi çok zor ama önemli.”
Paşinyan, her iki tarafın ilişkilerin düzeltilmesi için özel temsilcilerinin sürekli temas içinde olduğunu, dışişleri bakanları arasında da diyaloğun devam ettiğini söyledi.
Bununla birlikte Paşinyan taraflar arasında bir dizi meselede yanlış anlaşılmalar ortaya çıkmakta olduğunu belirtti; Paşinyan’a göre “negatif enerji” oluşuyor ancak diyalog sayesinde bu daha sonra azalıyor. (Vestik Kavkaza, 12 Mart)
‘Yaptırımların etrafından dolanılması kriminalize ediliyor’
Avrupa Birliği Rusya’nın ticaret ortaklarını hedef tahtasına oturttu. Avrupa Parlamentosu, yaptırımların ihlalini kriminalize eden bir kanunu kabul etti. Bundan böyle Moskova’ya karşı getirilen yaptırımların etrafından dolanılması ceza kanunu kapsamında bir suç olacak.
Avrupa Parlamentosu salı günü Rusya’ya karşı getirilen yaptırımların etrafından dolanılmasını kriminalize eden tasarıyı kabul etti. Tasarıyı 543 Avrupa parlamenteri onaylarken 45’i karşı çıktı, 27’si de çekimser kaldı. Avrupa Konseyi de kanunu onaylarsa resmi olarak yürürlüğe girecek.
Belge, yaptırımların her türlü ihlalini ceza kanunu kapsamında suç sayıyor. Bu, Rusya’nın kendisine karşı kanunsuz şekilde getirilmiş olan yaptırımların etrafından dolanmasının daha da güçleşeceği anlamına gelir.
Bununla birlikte Moskova Türkiye gibi AB üyesi olmayan ülkeler üzerinden yaptırımların etrafından dolanmaya devam edebilir.
ABD ve AB Rusya’ya karşı rekor sayıda yaptırım getirdiler. Dünyada başka hiçbir ülkeye bu kadar çok yaptırım getirilmemişti. Ancak Batılı ülkeler belli bir noktada yaptırımların düpedüz işlemediğini, zira Moskova’nın bunların etrafından dolanmayı öğrendiğini anladılar. Bunun üzerine yeni cezalar icat etmeye değil eskilerin infazının gerçekleşmesini sağlamaya yoğunlaştılar.
Şunu da belirtmeye değer: uluslararası hukuka göre bir ülkeye karşı sadece AB yaptırım getirebilir. Dolayısıyla Rusya’ya karşı bütün yaptırımlar hukukun ihlali demek. (Tsargrad, 12 Mart)
‘Çin’in arabuluculuk girişimi hız kazanıyor’
Çin bir kez daha Ukrayna krizinin çözümünde arabuluculuk girişiminde bulunuyor; çatışmanın taraflarıyla ve şu veya bu şekilde ona katılmış olanlarla görüşüyor. 13 Mart’ta Çin askeri komutanlığı ve NATO temsilcileri Pekin’de yıllık buluşma için bir araya geldiler. Taraflar Ukrayna krizini, küresel ve bölgesel güvenliği görüştüler. Çin Savunma Bakanlığı görüşmede önem taşıyan meselelerin gündeme geldiğini belirtti. NATO basın açıklamasıda da tarafların görüş alışverişine devam etmeye niyetli oldukları ifade edildi ve görüşmelerin “karşılıklı yarar taşıdığı” vurgulandı.
Hem Çin’in hem de NATO’nun birbirlerine karşı olumsuz tutumlarını açıkça ifade etmeleri de dikkat çekici. 2023’te NATO, Çin’i hasım saymadığını söylüyordu; ama yeni strateji belgesinde Çin’in menfaatlerimize, güvenliğimize ve değerlerimize tehdit oluşturduğu” yazılı. NATO Genel Sekreteri J. Stoltenberg Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu’nda “Çin tehdidinin” ne anlama geldiğini netleştirmişti. Stoltenberg’e göre ittifak Asya’ya yaklaşmıyor, ama “Çin bize yaklaşıyor”. Stoltenberg şöyle demişti: “Onları Afrika’da, Arktik’te görüyoruz; kritik önem taşıyan altyapıyı kontrol etmeye çalıştıklarını görüyoruz.” Pekin ise bu açıklamaya sert tepki göstermişti. Çin Savunma Bakanlığı Resmi Sözcüsü U Tsyan NATO’yu “her yere kargaşa taşıyan” yürüyen bir askeri araç diye anmıştı.
Çinli yetkililer bir yandan da çatışmanın dolaysız tarafları ve kimi NATO üyeleri arasında mekik diplomasisi dokuyorlar. Bu turne 2 Mart’ta Rusya ziyaretiyle başladı. Ardından Çin Avrasya özel temsilcisi Li Huey Belçika, Polonya, Ukrayna, Almanya ve Fransa’yı ziyaret etti. Berlin ve Paris, çatışmanın çözümü için Berlin’le birlikte hareket etmeye hazır olduklarını belirtti. …
8 Mart’ta South China Morning Post, Çin’in Rusya’nın da İsviçre’de hazırlıkları süren Ukrayna çatışması çözüm zirvesine davet edilmesi için ısrar ettiğini yazdı. Rusya Dışişleri Resmi Temsilcisi Zaharova ise Moskova’nın konferansa katılmayacağını, zira burada “Zelenskiy formülünün” lobisinin yapılacağını açıkladı. South China Morning Post’a göre Li Huey Avrupa turnesi sırasında Moskova’nın katılmak için en azından iki şartı olduğuna şüphe bırakmamıştı: Ukrayna’ya silah sevkiyatının kesilmesi ve görüşme yasağını kararnamesinin iptali. … (A. Kestin / İzvestiya, 15 Mart)