Çimento, cam ve seramik sektörleri sürdürülebilirlik planlarını açıkladı

Seramik, çimento, cam sektörlerinin ihracatçı firmalarını bünyesinde bulunduran ve 2 binin üzerinde üyesiyle tek ve koordinatör ihracatçı birliği olan Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), üç sektör için de ayrı ayrı ‘Sürdürülebilirlik Eylem Planı’ hazırladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ÇCSİB Başkanı Erdem Çenesiz, ÇCSİB Başkan Yardımcıları Tansu Kumru ve Abdulhamit Akçay’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda açıklanan eylem planları, dünya üretim ve ihracat sıralamasında üst sıralarda yer alan üç sektördeki ihracatçı firmalar için rehber olacak.

Yeşil dönüşümün Türkiye ve ihracat için bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta en büyük pazarın Avrupa Birliği olduğunu anlattı.

Gültepe, Mayıs ayında 24,1 milyar dolarlık ihracatın yaklaşık 10 milyar dolarını, yani yüzde 41’ini AB ülkelerine gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, ‘’Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum konusunda elimizi çabuk tutmalıyız. Avrupa Birliği üyesi olmasak da hedefleri dikkate almak, stratejimizi ve oyun planlarımızı bu hesaba göre yapmak zorundayız” dedi.

2026’dan itibaren bazı sektörler için Sınırda Karbon Vergisi’nin devreye gireceğini hatırlatan Gültepe şunları söyledi; “Eğer hazırlıkları tamamlayamazsak 2026’dan itibaren her yıl 100 milyonlarca dolar karbon vergisi ödemek durumunda kalacağız. Oysa karbon vergisi olarak ödeyeceğimiz kaynağı sektörlerimizin yeşil dönüşümünün finansmanı için kullanabiliriz.”

Enerji, kaynak ve emisyon yoğun sektörler arasında yer alan çimento, cam ve seramik sektörlerinin sürdürülebilirlik alanında yapılan çalışmaların merkezinde yer aldığını vurgulayan ÇCSİB Başkanı Erdem Çenesiz, “Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında olan çimento sektörümüz ve emisyon değeri yüksek olarak sınıflanan sektörler arasında yer alan cam ve seramik sektörlerimizin önünde zorlu ancak kaçınılmaz bir sürdürülebilirlik yolculuğu var” dedi.

Geçen yılın dünya ve Türkiye ekonomisi için zorlu geçtiğini belirten Çenesiz, “Sıkı para politikaları, küresel ticaretin daralmasına ve inşaatta küçülmelere yol açtı. Ana ihracat pazarlarımızda talep daralırken, rekabet baskısı arttı. Ancak sektörlerimiz yılmayarak yüksek katma değerli üretim ve ihracata yöneldi.

Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm yatırımlarına ağırlık verdi. Ortalama yüzde 80 ile ihracatta yerli katma değerin en yüksek olduğu sektörler arasında yer alan üç sektörümüzün toplam ihracatının, bu yılın son çeyreğinde koşulların da geçen yıla göre daha uygun olmasıyla birlikte yüzde 4-5 bandında artacağını ve büyüme ivmesini yakalayacağımızı öngörüyoruz.”

FİNANSMANA ERİŞİM İÇİN DESTEK TALEP EDİYORUZ

Seramik sektöründeki sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında da bilgi veren Çenesiz, “Seramik sektörünün atıklarının sektör içinde tekrar kullanılmaya elverişli yapısı bu dönüşüm sürecinde önemli bir avantaj.

Ayrıca bazı sektör atıkları, endüstriyel simbiyoz kapsamında farklı sektörlerde de kullanılabiliyor. Bu süreçte özellikle yenilenebilir enerji kullanımında ve üretim süreçlerinde verimliliğin artırılması, karbon emisyonunun azaltılması, eko-tasarım ve geri dönüşüm gibi uygulamalar öne çıkıyor.

Dönüşümün desteklenmesi için devlet desteklerinin artırılmasını ve GES yatırımlarına yönelik finansman kaynaklarının genişletilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin 4 milyonu aşan kapasitesi ile dünyanın en büyük cam üretim üslerinden biri haline geldiğini ifade eden ÇCSİB Başkan Yardımcısı Tansu Kumru, “Çevre dostu cam, kullanıldığı her alanda sürdürülebilirlik açısından büyük bir avantaj sunuyor.

Ancak cam kırığından yeterince yararlanamıyoruz. Ambalaj atıklarını çok daha yüksek oranlarda toplayıp geri dönüştürmeli, bu sayede cam ambalaj üretimlerinde yüksek oranda cam kırığı kullanabilmeliyiz.

Öte yandan farklı enerji kaynakları kullanabilen hibrit fırın uygulamaları, atık ısının geri kazanımı gibi enerji verimliliği çalışmalarımıza ve yenilenebilir enerji yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Camın bir fonksiyonu da binalarda enerji tasarrufu sağlayan kaplamalı yalıtım camları ile yakıt ve klima kullanımını minimize edebiliyor olması. Bu noktada kamu ve özel sektör iş birliği ile cam ürünlerinin yeni binalarda kullanılmalı” dedi.

KATMA DEĞERLİ ÜRETİM

Çimentonun Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında öncelikli kabul edilen altı sektörden biri olduğunu hatırlatan ÇCSİB Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay ise Türk çimento sektörü sürdürülebilirlik kavramı ile uzun yıllar önce tanıştığını ve çalışmalarına başladığını belirtti. Akçay, Avrupa’nın 20 yılda kademeli olarak geçtiği bu süreci Türkiye’nin son derece kısa sürede gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, ‘’Regülasyonların tamamlanmaması, sektörel azaltım hedeflerinin belirlenmemesi ve karbon ücretlerinin tahmin edilememesi bu konuda yol haritası oluşturmak isteyen firmalar için bir bilinmezlik teşkil ediyor.

Son dönemde Türk çimento sektörü olarak yeşil çimento adını verdiğimiz düşük emisyonlu ürünlerin üretiminde önemli bir artış kaydettik. Atık ısıdan elektrik üretimine yönelik yatırımlarımızla yaklaşık 2,5 milyon kişinin elektrik tüketimine denk gelen 155 megavatlık bir üretim kapasitesine ulaştık.

Bu sayede atık ısı geri kazanım tesisine sahip fabrikalar Kapsam 2 karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 22’sini azalttı. Diğer taraftan 2023 yılı itibarıyla alternatif yakıtların toplam yakıt kullanımı içerisindeki payı yüzde 14’e ulaştı.

Sektör olarak hedefimiz, bu oranı Avrupa ortalaması olan yüzde 53 seviyesine taşımak. Bu kapsamda özellikle belediye atıklarının sektörde kullanımına yönelik süreçlerle ilgili belirsizliklerin giderilmesi, kömürün ikamesi olan alternatif yakıtların ithalatının önünün açılması, özellikle cürufun atık statüsünden çıkarılıp uluslararası standartlarda olduğu gibi ürün olarak değerlendirilmesi yönünde beklentilerimiz var’’ dedi.

Sürdürülebilirlik eylem planlarını hazırlayan danışmanlık firması Ernst & Young’ın yetkilileri de bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, sektörlerin genel değerlendirmeleri yapılırken sürdürülebilirlik alanındaki mevzuatlar ve sektörel sürdürülebilirlik yol haritaları hakkında bilgi verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

xxx